Bitki besin maddeleri ve gereklilikleri.

Yapılan araştırmalar, bitkilerin 16 bitki besin elementine mutlak ihtiyaç duyduklarını göstermektedir.

Bitki besin maddeleri Makro besinler ve mikro besinler şeklinde iki gruba ayrılabilir.

Makro besin maddeleri olarak tanımlanan karbon (C), hidrojen (H), oksijen (O), azot (N), fosfor (P), kükürt (S), potasyum (K), kalsiyum (Ca) ve magnezyum (Mg) elementlerine bitkiler daha fazla gereksinim duyarlar ve bitki bünyesinde bu besin maddeleri fazla miktarda bulunur.

Mikro besin maddeleri olarak tanımlanan demir (Fe), mangan (Mn), bakır (Cu), çinko (Zn), molibden (Mo), bor (B) ve klor (Cl) elementleri bitki bünyesinde az miktarlarda bulunurlar.

Karbon, hidrojen ve oksijen genel olarak bitkiye karbondioksit ve sudan sağlanır.

Ortamda yeterli miktarda bulunmalarından dolayı gübreleme programlarında yer almazlar.

Gübreleme programlarında kullanılan üç temel besin elementi ise azot, fosfor ve potasyum olup yüksek miktarlarda kullanılırlar.

Akılda kalması açısından basit anlamda ve pratik olarak azot = DAL, fosfor = DÖL, potasyum = BAL olarak nitelendirilmektedir.

Yani, azot yeşil aksamın gelişmesinde, fosfor çiçek ve polen oluşumu ile döllenmede, potasyum meyve kalitesi, rengi ve tadı gibi faktörlerde etkili olmaktadır.

 

Makro Besin elementleri

Karbon (C)
Karbon bitki dokusunda en fazla bulunan elementtir. Kuru ağırlığı %45’ini teşkil eder. Bitki karbonu, fotosentez ve solunum yolu ile karbondioksitten karşılar. Özümleme ile bünyesine mal eder. Karbon; karbonhidratların, selülozun, ligninin, proteinlerin, nükleik asitlerin ve pek çok diğer organik bileşiklerin temel elementidir. Karbon bileşiklerinin çoğu enerji kaynağı olarak işlev görürler.

Hidrojen (H)
Bitkiler hidrojenini sudan karşılarlar. Bitki ağırlığının yaklaşık %6’sını teşkil ederler. Karbonun bulunduğu bileşiklerde bulunur ve bitki metabolizmasında benzer işleve sahiptir. Toprak solüsyonundan mineral elementlerin emilimi sırasında hidrojen kök yüzeyinde diğer iyonlarla yer değiştirir ve bu sayede bitki gerekli mineralleri bünyesine alır

Oksijen (O)
Oksijen bitkilerin kuru ağırlıklarının %43’ünü teşkil eder. Karbon ve hidrojen gibi karbonhidratlarda, proteinlerde, nükleik asitlerde, selülozda ve pek çok diğer bitki oluşumlarında bulunur. Oksijen yeşil bitkilerin normal aerobik metabolizması için gereklidir. Bu metabolizmada elde edilen enerji çeşitli fizyolojik olaylar için kullanılır. Oksijen bitkinin toprak üstü kısmında az miktarda bulunur. Fakat drenaj kötü ve yetişme ortamında hava değişimi sınırlı ise kök gelişmesini sınırlayıcı duruma getirir.

Azot (N)
Azot bitkiler tarafından nitrat (NO3-) ve amonyum (NH4-) iyonları şeklinde alınır. Bitki bünyesinde NH2- ( amino grubu) şekline dönüştürülür. Bitkiler aynı zamanda havanın bağımsız azotundan da yararlanabilirler. Mikroorganizmalar aracılığıyla gerçekleşen bu olaya biyolojik N fiksasyonu denilmektedir. Bitkiler %1 – 4 oranında azot ihtiva ederler. Yaşayan protoplazmanın hepsi; protein, nükleik asit, serbest aminoasitler ve diğer birçok bileşik azot içerir. N, klorofilin yapısında önemli bir yer tutar. Çiçek verimi ve kalitesi azot düzeyiyle yakından ilgilidir.

Fosfor (P)
N, K ve Ca miktarlarına göre karşılaştırılacak olunursa bitkide bulunan fosfor miktarı fazla değildir. Bitkiler fosforu asit tepkimeli topraklarda primer ortofosfat iyonu (H2PO4-) , alkali tepkimeli topraklarda ise sekonderortofosfat iyonu (HPO4-2) şeklinde alırlar. Toprakların büyük çoğunluğunda P hareketsiz bir besin elementi olup, kök etki alanına kitle akımı ve difüzyon ile taşınır. Fakat bitki içerisinde mobil (hareketli) olup yukarıya ve aşağıya doğru gereksinim duyulan yerlere taşınır. Nükleoprotein, fosfolipidlerin ve adenozintrifosfat’ın yapısında bulunur. Bunların başlıca işlevleri bitki hücresinde enerji naklidir.

Potasyum (K)
Bitkiler geliştikleri ortamdan potasyumu K+ iyonu şeklinde alır. K alımı N dışında diğer makro besin elementlerine oranla daha fazladır. Potasyumun hücre metabolizmasında birkaç işlevi vardır. Bitkide tuz-su oranını dengelemek, enzim aktivitesini artırmak, stoma hareketlerini düzenlemek, fotosentez hızını yükseltmek gibi işlevlere sahiptir. Bitkilerde bulunan potasyum miktarı %0,3 – 10,0 arasında değişim gösterir. Bitki dokuları içerisinde oldukça yüksek hareket kabiliyetine sahiptir.

Kükürt (S)
Bitkiler gereksinim duyduğu kükürdün büyük bir kısmını toprak çözeltisinden kökleri ile sülfat (SO4-2) iyonları şeklinde alır. Bir kısmını da stomaları aracılığıyla atmosferden kükürtdioksit (SO2) gazı şeklinde alır. Bitkilerde bulunan S %0,1 – 0,8 arasında değişir. Sistin, sistein, biotin, tiamin gibi önemli bileşiklerin yapısında bulunur. Kükürt, uçucu koku salan bileşikleri ile hardal, soğan, sarımsak gibi bitkilerin yapısına katılarak karakteristik tat ve kokusunun oluşmasını sağlar. Bitkide N, P ve K a göre daha az hareketlidir.

Kalsiyum (Ca)
Bitkilerde hücre zarını sağlamlaştıran, hücre duvarının yapısına katılan ve enzimleri aktive eden Ca’un, bitkiler tarafından alımı Ca+2 şeklinde olmakta, büyük kısmı bitkilerin kök etki alanına kitle akımı ile taşınmaktadır. Kalsiyum bitki bünyesinde hareketsiz bir elementtir. Bitkideki konsantrasyonu %0,2 – 1,5 arasında değişmektedir.– Bitki bünyesine toprak çözeltisinden Mg+2 iyonu şeklinde alır. Magnezyum klorofil moleküllerinde merkez atomdur. Bu nedenle yeşil bitkiler için zorunlu bir elementtir. Enzim sisteminin hareketine, fosfor metabolizmasında ve protein sentezine katılır. Bitkilerde %0,05 – 1,50 arasında bulunur.

Sodyum (Na)
Bitkiler sodyumu Na+ iyonu şeklinde almakta, aldıkları miktar ve Na’a tepkimeleri yönünden Natrofilik ve Natrofobik olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bitki bünyesinde %0,01 – 10,00 arasında değişir. Toprakta çözünemez şekilde bulunan P’un çözünür şekle geçmesine ve bu şekilde kalmasına yardımcı olur. Bazı bitkilerin renk ve kokuları üzerine olumlu etkilidir.

 

Mikro elementler

Mikro elementler yaygın olarak makro elementlere oranla daha düşük oranlarda duyulan elementlerdir. Tekrardan hatırlamak gerekirse lebigin humus teorisinde örnek olarak varildeki su cizelgesinde gorüldügü gibi eksiksiz gübre kullanımı yapılan alanlarda herhangi bir maddenin eksikligi tüm mevcut besin maddelerinin bitkiler tarafından saglıklı olarak ve dogru orantıda saglamasını engeller. Mikro-elementler Aynı zamanda bitkini metobolizmasını düzenlemek büyüme ve hayati fonksiyonlarını geliştirmek için kritik olarak ihtiyaç duyulan besin maddeleridir.